26 Aralık 2008 Cuma

Portakal Kız - Jostein Gaarder



2004, TÜKENDİ

Sofie'nin Dünyası kitabıyla bütün dünyada haklı bir üne kavuşan Norveçli yazar Jostein Gaarder'in yeni kitabı Portakal Kız Pan Yayıncılık tarafından yayımlandı. Gaarder bu kitabında da hayatı, ölümü, aşkı felsefi bakışıyla sorguluyor.

"Hayatı seçen ölümü de seçer." Georg, ölümünden 11 yıl sonra babasının kendisine yazmış olduğu uzun bir mektupta zor bir soruyla karşı karşıya kalır. "Eğer sana seçme şansı verselerdi, kısacık hayatın ardından öleceğini bile bile yaşamayı kabul eder miydin?" Portakal Kız Sofie'nin Dünyası'nın yazarı Jostein Gaarder'in gençler için yazdığı yeni kitabı.... Georg 4 yaşındayken kaybettiği babasından aldığı veda mektubuyla geçmişe bir yolculuğa çıkar. Ona gizemli Portakal Kız'la yaşadığı aşk hikâyesini uzun uzun anlatmıştır. Ancak okudukça, mektubun onun geleceğiyle ilgili olduğunu kavrar. Babası onun sorularına artık cevap veremeyecektir, ama sevgiye, hayata ve ölüme dair doğru sorular sormasını sağlayacaktır.
(Arka kapaktan)

İskambil Kağıtlarının Esrarı - Jostein Gaarder




Çeviri: Sabir Yücesoy
Nisan 2006, 25,00 YTL

"Astronotlar üzerinde yaşam olan başka bir gezegen keşfetse, herkes müthiş şaşırır, ama kendi gezegenlerinin varlığı hiç de şaşırtmıyor onları."
Jostein Gaarder, Sofie'nin Dünyası'ndan önce kaleme aldığı İskambil Kâğıtlarının Esrarı'nda, insanın kendine ve dünyaya bakışını sorguluyor. İskambil kâğıtlarının kişileştirildiği, gerçek ve hayalin iç içe işlendiği kitapta, dünyaya kendini kaptıranlarla görünenin ardındakini gören 'Jokerler' arasındaki karşıtlık sunuluyor okura.
"Kendini arayan gençlere…"

(Arka kapaktan)

Sirk Müdürünün Kızı - Jostein Gaarder




Çeviri: Ferihan Hasan Panayır
240 sayfa, 60 gr.
ISBN 975-8434-88-8
Fiyatı: 15,00 YTL

Arka kapak yazısı:
"Sirk Müdürünün Kızı, Sofie'nin Dünyası'nın yazarı Jostein Gaarder'in çağımız aile ve eğitim düzenini eleştirdiği bir roman... Petter, hayalperest bir çocuktur. Ne çocukken ne de sonraları standartlaştırılmak istenen insan modeline uyacaktır. O da zengin hayal gücünü paraya dönüştürmenin bir youlunu bulur ve konu bulamayan yazarlara roman ve hikâye konuları satmayı iş edinir. Yüzlerce kitabın gölge yazarı olan bu yalnız hayalperest, hayal ve gerçeğin iç içe geçtiği romanda, çocukken uydurduğu sirk müdürünün kızı Panina Manina'nın öyküsünü defalarca anlatacak ve yaşayacaktır... Her satırı okuru hayrete düşürecek bir roman..."

25 Aralık 2008 Perşembe

Git Zaman Gel Zaman - Cemal Ünlü



559 sayfa, 75,00 YTL

Fonograf, gramofon, taş plak... Günlük hayatımızın bir parçası değiller artık. Ancak onlar müzik tarihinin vazgeçilmez tanıkları... Git Zaman Gel Zaman, bu konuyla ilgili yazılmış en kapsamlı eser olarak müzikçiler, tarihçiler ve koleksiyoncular için önemli bir kaynak olacaktır. Cemal Ünlü, 1991 yılına kadar sadece koleksiyoncusu olduğu taş plaklar konusunda Türkolog Dr. Robert Anhegger'in özendirmesiyle araştırma yapmaya başladı.

1996 yılında düzenlenen 'Gramofon ve Taş Plak' sergisinin danışmanlığını yaptı. 1996 yılında başlamak üzere çeşitli firma ve kuruluşlara eski kayıtlardan aktarılmış 20 kadar CD gerçekleştirdi. Açık RadyoÕda toplam dört buçuk yıl süren 'Taş Plaklarda Saz ve Söz' ve 'Sadânüvis' gibi programlar yaparak eski kayıtların tanınması, sevilmesi yönünde çalışmalar yaptı. Git Zaman Gel Zaman, Cemal Ünlü'nün bu birikimlerini okurla paylaştığı kapsamlı bir eser.

  • Dünyada ve Türkiye'de fonograf ve gramofon
  • İlk kayıtlar
  • Sahibinin Sesi
  • Blumenthal Biraderler-Orfeon Record
  • Edmund Weinberg-The Gramophone Company
  • Grünbergler-Odeon
  • İlk popüler müzik: Estudiantina
  • Hovarda havaları
  • Tanburi Cemil Bey kayıtları
  • Tanburi Cemil Bey'in defteri
  • Taş plaklara okuyan ve unutulmuş sanatçıların biyografileri...

    Bu kitapta bulabileceğiniz konulardan sadece birkaçı. Ayrıca, kitaba eklenen CD-ROM'da 1905-1965 yılları arasında yayımlanmış taş plak kataloglarında yer alan 15.000'i aşkın kayıt yer almaktadır. Okura, bu kayıtları firma, eser, makam ve yorumcu ismine göre arama imkânı da sunulmuştur.

  • ŞARKILARLA MATEMATİK - Ece Karşal



    13,5 x 19,5 cm, 40 s., 1. Hamur
    ISBN 978-9944-396-38-7
    7,50 YTL

    Matematik, öğrencilerin hep korkulu rüyasıdır. Bu kitapta ise matematiksel kavramlar, her bir konu için özel olarak bestelenmiş şarkılar ve oyunlarla ele alınmıştır. Böylece okul öncesi çocukların, sayı sayma, toplama ve çıkarma, temel geometrik kavramlar, zaman ve ölçme kavramları ve sınıflandırma gibi temel kavramları eğlenerek öğrenmesi hedeflenmiştir.

    TÜRK EDEBİYATINDA MESNEVÎ TERCÜME VE ŞERHLERİ - İsmail Güleç


    22,50 YTL

    Mesnevî klasik edebiyatımızda, her biri kendi arasında kafiyeli ikişer mısradan oluşan uzun şiirlere verilen addır. Bununla birlikte zaman içinde anlam daralmasına uğrayarak Mevlânâ'nın mesnevî biçiminde yazdığı eserin adı haline gelmiş ve mesnevî denildiğinde akla, binlerce mesnevî arasından sadece Mevlânâ'nın Mesnevî'si gelmektedir. Mevlânâ, bütün tecrübelerini ve birikimini kendisini sevenlerine aktarma ihtiyacı duymuş, özelde Hüsâmeddin Çelebi'ye, genelde bu yola girmek isteyen herkese, yolun tehlikelerinden haberdar etmek, yolculuklarını sağ ve salim tamamlamak için gerekli uyarılarda bulunmak üzere Mesnevî'sini telif etmiştir. Mevlânâ'nın Mesnevî'si yazıldığından itibaren, Hint alt kıtasından Ortaasya içlerine, Kafkaslardan Arap yarımadasına, Anadolu'dan Doğu Avrupa'ya kadar çok geniş bir coğrafyada asırlardan beri tercüme ve şerh edilmektedir. Bu çalışmada Mesnevî'nin yalnızca Türkçe yapılmış tercüme ve şerhleri ele alınmıştır.

    Evveli nokta ahiri nokta, Noktadan noktaya ömrü hayatım - Lütfi Filiz


    15,00 TL
    "Şunca yaş yaşadım, 'kendini bilmek'ten daha çetin bir meseleyle karşılaşmadım. Varın siz düşünün şimdi, şu yaşına kadar en çok 'kendini bilmek'te zorlanmış biri bir de 'kendini anlatma'ya kalkışırsa ne yapar, ne eder… Ama anlatmak da lazım. Evlatlarım başta olmak üzere, dostlarımın dilek, ısrar ve tavsiyelerine bakılırsa anlatmak da lazım. Anlatmak lazım ki, kimi ilham alsın, kimi ibret; anlatmak lazım ki, aslolan hayatın geçici konağı şu güzeller güzeli dünya bahçesine bir yadigâr da benden kalsın"
    Lütfi Filiz

    Çeşitli Yalnızlık Söylentileri - Mehmet Can Şaşmaz


    12,50 YTL

    "Her yazarın, bir de kitaplarında görünen ve biyolojik yaşı süresince, kendi içindeki yolculukları nasıl geçirdiğini gösteren bir yaşı vardır. Henüz 22'sindeki Mehmet Can Şaşmaz'ın, satırlarını dolduramadığı ilkokul defterine ithaf ettiği bu ilk kitabını, yaptığı hatırı sayılır uzunlukta, yalnızlıkta ve güçlükteki yolculuklar sonunda yazdığı anlaşılıyor. Bu yolculuklarda, başkalarının "ben"lerini de kendi "ben"i kadar iyi görebilmiş, gördüklerini ışıklı ayrıntılarla yansıtabilmiş Şaşmaz. Öykülerinden birinde bir doktor: "Tedavisi yok, böyle doğmuş, böyle ölecek! Ağır vaka yaz." diyerek teşhis koymuş. Ben de Mehmet Can Şaşmaz'ın bu öykülerini okuyunca abartmadan şöyle bir teşhis koyabilirim: "Tedavisi yok. Yazar doğmuş, yolculuğunu sürdürecek ve çok iyi bir yazar olarak ölecek." Böyle umut verici kitaplar okudukça, öykü yazınımız adına seviniyor insan." Mehmet Zaman Saçlıoğlu

    21. Yüzyılda Türk Müziği Teorisi - Nail Yavuzoğlu


    129 sayfa, 20,00 YTL

    İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda kompozisyon ana sanat dalı başkanı ve kompozisyon bölüm başkanı olarak görev yapan Nail Yavuzoğlu, "CRR Big Band"de besteci-aranjör ve orkestra şefi olarak, kurduğu "Trio"sunda ise piyano sanatçısı olarak müzik yaşamını sürdürmektedir.

    Okuyucuların Caz Müziğinde Akor Dizileri kitabıyla tanıdıkları Yavuzoğlu, bu kitabını, icra ile süregelen müziğimizin bilim ile arasında bir köprü oluşturmak; ses sistemi, teori, standardizasyon gibi konularda, eğitimde, icrada birlik ve sistematik oluşturmak amacıyla hazırlamıştır. Amacı, Türk Müziğinin hem ulusal hem de uluslararası platformda hakettiği değeri kazanması ve gelecek nesillere doğru olarak aktarılmasıdır.


    Ben, Anadolu (Bir Üçleme) - Güngör Dilmen



    20,00 YTL
    Güngör Dilmen Ben, Anadolu adlı bu oyununda üç farklı dönemle - Eskiçağ, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi - Anadolu'yu anlatırken, bu topraklarda yaşamış ve yaşayan kadınları anlatıyor. Anadolu kâh Tanrıça Kübele olarak çıkıyor karşımıza, kâh Nasreddin Hoca'nın karısı, kâh Halide Edip, kâh bugünün bilinen kadınları... Her kadının kişisel öyküsü, karışıyor Anadolu'nun öyküsüyle. Ve Anadolu kadın oluyor, kadın Anadolu.

    "Ben Anadolu, mitologyanın öncesiz zamanlarından günümüze Anadolu kadınını canlandıran büyüleyici bir oyun. Türkiye dışında İngiltere, Almanya, Amerika, Rusya, Özbekistan, Danimarka, Kanada, Hollanda, Singapur, Kıbrıs gibi ülkelerde başarıyla sahnelendi." Talat S. Halman

    Heves XX



    Hazırlayanlar: Ömer Şişman, Mehmet Öztek, Ali Özgür Özkarcı


    Heves şiir eleştiri dergisi 6. yıl şiir özel sayısı

    Yayıncılıkta 5. yılını dolduran heves şiir eleştiri dergisi, 6. yılın ilk sayısını şiire ayırdı. Günümüz şiirinin seçkin örneklerinden bir kesitin sunulduğu şiir özel sayısında; Lale Müldür-Seyhan Özdamar, Ahmet Güntan, Osman Konuk, Ömer Şişman, Ahmet Murat, Ali Özgür Özkarcı, Birhan Keskin, Necmi Zekâ, k. İskender, Osman Çakmakçı, Cem Uzungüneş, Elif Sofya, Fahri Güllüoğlu, Burak Acar, Emrah Altınok, Efe Murad, Ozan Çılgın, Ali Selçuk, Suzan Sarı, Olcay Özmen, İdil Kızoğlu, Barış Çetinkol, Şakir Özüdoğru, Halil İbrahim Polat ve Nazmi Cihan Beken'in şiirleri yer alıyor.

    Şiirimizde Milenyum Kuşağı - Utku Özmakas


    Şiirimizde Milenyum Kuşağı şiir eleştirimizde pek rastlanmayan türden bir çalışma. Utku Özmakas genç yaşına rağmen henüz ilk kitabında, hemen herkesin şiiri ve şairliği hakkında uzlaştığı isimler yerine büyük bir çoğunluğu 2000'li yıllarda şiir yayımlamaya başlayan genç şairleri merkeze alarak riskli bir alanı tarıyor. Hazır bilgi derleme kolaycılığına kaçmadan, özgün ve cesur tespitlerle çıkıyor okurun karşısına. "Şiirimizde Milenyum Kuşağı" günümüz şiirinin Türk şiirindeki yeri hakkında fikir edinmek isteyen herkesin yararlanabileceği temel bir kaynak�
    "Türk edebiyatı tarihini oluştururken genellikle yerleşmiş, Kabul edilmiş şairlerden başlanıyor. Bu da güvenli bir ilk adım oluyor. Konu genç şairlere gelince� Üzerinde uzlaşılmış, risk taşımayan bir şiir anlayışını devam ettiren şairler seçiliyor; ancak buradaki düşünsel işlemi geçersizleştiren temel paradoks, şiir tarihine girmiş pek çok şairin önündeki geleneği yıkmayı erek edinmiş başka bir gelenek kurmaya çalışmasıdır. Bu noktada önümüze sıklıkla çıkan temel sorun; Türk edebiyatı tarihçilerinin yeniliğe karşı önyargı taşıması. Yenilik karşısında kuramsal bir bakışa değil de yeni gelenin verili durumları sarsma denemesi karşısında bir kaygıya sahip olunması. Yeni fetişizmi ile yenilir önyargısını dengeleyen ya da ortalayan değil her ikisini de geçersiz kılacak bir bakış açısına gereksinim oldugu ortada. Bu nedenle tarihin yalnızca geçmişin değil aynı zamanda şimdinin de bilgisi olduğu yollu varsayımdan yola çıkarak tarih ve kuram arasındaki dikişi izlerini sürdürebilecek bir bakış açısı gerekiyor. Söz konusu bakış açısı ise şimdiyi anlamak için dönülecek tarihin nerede ve nasıl olduğu yollu soruyu yeniden ve yeniden sormamızı gerektiriyor." - Utku Özmakas

    Gelenekle Deney - Experiment mit Tradition


    Avusturya ve Türk şiirinden dörder genç şair 2008 yılının Mart ve Haziran aylarında İstanbul ve Viyana'da biraraya gelerek eserleri üzerinde tartıştılar. Şairlerin gelenekle deney konusu üzerine hazırladıkları metinler ve çevrilmiş şiirleri bu buluşmaya temel oluşturdu. Almanca ve Türkçe olmak üzere iki dilde yayımlanan bu kitap, genç Avusturya ve Türk deneysel şiirlerinin günümüzdeki durumu, spesifik ilişkileri ve özel perspektiflerine ışık tutmayı amaçlıyor. Kitapta yer alan şairler: Ann Cotten, İdil Kızıloğlu, Petra Nachbaur, Mehmet Öztek, Lisa Spalt, Ömer Şişman, Anja Utler, Murat Üstübal. Çeviriler: Erhan Altan, Sara Heigl, Burak Özyalçın, Hayati Yıldız.

    gen tecrübeleri - Bülent Keçeli


    gen tecrübeleri, Bülent Keçeli'nin ilk kitabı... Ağırlıklı olarak heves Şiir-Eleştiri ve Ücra dergilerinde yayımlanan şiirlerden oluşan kitapta özel bir dil kullanıyor Bülent Keçeli... Bildik okuma yöntemlerinden, okurla uzlaşmaktan bilinçli bir şekilde kaçan, özel ve zor bir dil... Kendi okurunu yaratan ve her okumada kendini yeniden yazdıran şiirler... "Dizgedışılık" kavramının, sadece verili şiir anlayışının dışına çıkma değil, aynı zamanda şairin kendi şiir dizgesinin statikleşmesine de bir reddiye olduğunu anlıyoruz bu kitapla... gen tecrübeleri, alışıldık şiirlerden sıkılan okurlar için kaçırılmaması gereken bir kitap.

    bu benim.zip - Aslı Serin


    bu benim.zip, 1977 doğumlu şairin ilk kitabı. Riskli bir şiir yazıyor Aslı Serin. Malumatfuruşluk adına şiirden kovulan gündelik hayat, Aslı Serin şiirinin esas malzemesi. Gündelik hayatın birey üzerindeki etkileri, şairaneliğe prim vermeyen, rahat, akıcı bir dille anlatılıyor. bu benim.zip, şairin benliğini saran çevreyle diyaloglarını tuttuğu kayıtların adı mı? Olmayabilir de, ama bu kitaptaki şiirlerin, bireye "öteki"yle sorunlu temasını unutturmamanın kayıtları olduğu söylenebilir rahatlıkla... Aslı Serin'den kayıtsız kalınamayacak cesur bir ilk kitap...

    Ben Google Değilim - Mehmet Öztek


    Mehmet Öztek ben... Birinin çakal dediği, çimdiklediği, tühkürtttdediği; ötekinin koluna girdiği, bu tekinin birey budur dediği, düşmez kalkmaz bir Allah bir de kendisi, ya da kovoluş tasarlayan birisi, kendideşen birisi, böyle şeyler yazınca kendinden, tarihinden, ve sırf tarih kelimesine ahbaplık etsin diye, Balıklı Göl'den ve İbrahim Halil'in atıldığı beşikten sıkılmayan birisi, bunlar, bütün bunlar olmuş birisi... Kakmak ve kalkmak arasındaki derinliğin ayırtında; sırf bu yüzden sürekli kalkık, kenetli, şık ve kemikli birisi.

    Ateş Akvaryumu - Burak Acar


    Oceania
    dört tarafı karayla çevrili su parçasısın dört tarafı insanla çevrili insan parçasıyım içimden dalga dalga sular çekildi bitti evlerin evciliği, tuza yara basmalar bu şairlerden çektiğimiz bitti artık dalıştım bu sözlere

    verba volant scripta volant
    gül bunu bir yere.

    24 Aralık 2008 Çarşamba

    Efsaneden Tarihe Ankara Yahudileri


    Beki L. Bahar

    12.50 YTL

    Bozkırın ortasında bir kasabadan bir başkent yaratıldı. Ankara'yı konu eden yazılarda buna benzer anlatımlar yer alır. Antik çağlardan başlayan parlak geçmişini yok sayarak...

    Hititlerin Ankuva dedikleri kente tüm bölgeye adını veren Galatlar Ankyra mı demiş? Denize uzak bu şehrin arması neden bir çapa? I. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun üçüncü en büyük görkemli şehri. Tarsuslu bir Yahudiyken İsa'nın havarisi kesilen St. Paul bu şehre neden iki kez gelip vaazda bulunuyor? O yıllarda bu havalide çok mu Yahudi vardı? İncil'de "Galatlara Mektup" başlığı altında ona atfedilen yazı neden zehir zemberek?

    Murat Hüdavendigâr 1360'ta Ankara'yı aldığında şehirde bulunan Yahudi cemaati Türkçe biliyordu. Bizans etkisinden kurtulamamış sinagogda dualarını Grekçe yapıyordu.

    Yerlilere Eşkenazlar, İberik yarımadasından gelenler katıldı, kaynaştı, bir toplum oluşturdu... Neden bir varlık gösteremedi? Güvenlik açısından yerinde bir seçim. 13 Ekim 1923'te Ankara resmen başkent kabul edilir. Üç gün üç gece şenliklerle kutlanır. İstanbul basını ve yabancı elçiler karşı çıkmaktadır.

    Evet, bir kasaba her alanda gelişti, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti oldu. Yahudi toplumu da o oranda değişti, Yahudi mahallesinin dışına taştı. 1950'lerde ise Ankara'yı terk başladı ve 1990 sonrasında Ankara Yahudi Cemaati tarihe karıştı. Bir zamanlar yaşadıkları mahallede sanat eseri bir sinagog tanıklık eder geçmişlerine...

    Aşkın Sesi Ney Öğretim Kitabı - Sencer Derya



    Sencer Derya
    Yayına Hazırlayan : Aziz Şenol Filiz
    Resimli, Notalı, Öğrenim CD'li
    212 sayfa, 1. Hamur, Ciltsiz 21 x 30 cm
    ISBN : 9789944396370
    35,00 YTL

    Türk müziğinin önemli sazlarından ney'in öğretimi, yüzyıllarca geleneksel yöntemlerle sürdürülmüş, hem teknik bilgiler hem de geleneksel tavır ustadan çırağa aktarılmıştır. Bugüne kadar pekçok neyzen yetiştirmiş usta neyzen Sencer Derya'nın kitabı bir metot olduğu kadar, ney sazının Türk müziği içindeki yerini, yapımını, ustalarını da bu saza yeni ilgi duyanlara aktaran bir eser. Ekinde A. Şenol Filiz'in seslendirdiği bir de öğrenim CD'si bulunan kitapta müzik teorisi, makam ve usul bilgileri ile çeşitli örnek eserler de yer almakta.

    Alma Mahler veya Sevilme Sanatı - Francoise Giroud



    Françoise Giroud
    Çeviri : Ayşe Öktem
    240 sayfa, 2. Hamur, Ciltsiz, 14 x 20 cm
    ISBN : 9789944396455
    15,00 YTL

    Yetenekli bir kadındır Alma, çekicidir, yetenekli erkeklere hayrandır. Viyana'nın 1900'lerin başındaki hareketli kültür hayatı içinde önemli bir yeri vardır. 17 yaşındayken Wagner repertuvarını ezbere bilen, 20 yaşındayken 100 kadar lied bestelemiş bulunan bu genç kadın, "Bundan böyle tek bir mesleğin var, beni mutlu etmek. Besteci rolü de, çalışan rolü de bana düşüyor; seninki ise seven bir yoldaş, anlayışlı bir arkadaş rolü." diyen Mahler'in isteğini kabul ederek onunla evlenir.