18 Şubat 2010 Perşembe

A Summary Catalogue of the Turkish Makams – Eugenia Popescu-Judetz


A Summary Catalogue of the Turkish Makams – Eugenia Popescu-Judetz............ 30 TL
ISBN 978-9944-396-69-1, 16 x 23,5 cm, 164 s., 80 g., 1. Hamur , karton kapak
Barkod: 9789944396691
(Kitabın dili İngilizce’dir.)

Türk musikisi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Eugenia Popescu-Judetz, bu çalışmasında, on beşinci yüzyıldan on dokuzuncu yüzyıla kadar önemli 23 el yazmasını inceleyerek, bu kaynaklarda geçen makamların geniş bir katalogunu hazırlamıştır.

For over three decades I had the opportunity to research on Ottoman
musical writings in the Turkish libraries and to consult private
collections. Concurrently, I was able to study Ottoman musical
manuscripts kept in libraries outside Turkey. Along those years of
research I carried out persistent investigations that gave me access
to a large number of Ottoman materials ranging from the fifteenth
century to the end of the nineteenth century. As a result of
examining numerous musical manuscripts in Ottoman Turkish literature I
discerned the commonplace of themes in the majority of writings and
evaluated their structure at formal and generative level. Moreover, I
was able to ascertain the significant purport of certain sources over
others and to compare several versions of the texts.
The idea of this catalogue evolved gradually in my mind from the
perception that an explicit presentation of the makams would
constitute a valuable reference both for evaluating the historical
process of creating and performing music, as well as for establishing
the inventory of modal categories and their taxonomic relations. As
time passed, I was able to determine the development of a genuine
Turkish concept in works that provided descriptive and analytical
matter, and to detect through manuscript lines the significance of the
process involving the semantics of the practice of music at different
periods.
The present book is mainly focused upon the practical theory of the
makams reflected in the production and performance of the melodic
scales the way they are described in Ottoman manuscripts.

Eugenia Popescu-Judetz

M. Azad Seçme Şiirler – Yayıma Hazırlayan ve Çeviren: Efe Murad


M. Azad Seçme Şiirler – Yayıma Hazırlayan ve Çeviren: Efe Murad …………… 15 TL

ISBN 978-9944-396-70-7, 13,5 x 19,5 cm, 120 s., 80 gr. 1. Hamur , karton kapak, Farsça-Türkçe
Barkod: 9789944396707

Son dönem İran edebiyatının önemli şairlerinden sayılan M. Azad, Tahran Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. Çok iyi İngilizce bilen M. Azad, Amerikan şairi Sandburg’un yapıtlarını ve Bob Dylan, Joan Baez ve Bob Marley gibi söz yazarlarını Farsçaya çevirmiştir.
Çağdaş İran Edebiyatındaki “Beyaz şiir” akımının son temsilcilerinden sayılan M. Azad’ın dokuz şiir kitabı yayımlanmıştır.

Elinizdeki kitap şairin çeşitli dönemde yazdığı şiirlerden oluşan bir seçkidir.

Artık Kimse Kalmadı

artık kimse kalmadı.
galaksilerin hayretinde
gezegenler büyüdü ve eridiler
ve şairler ve denizciler öldüler.
insanlar o hayalî gemiyle
Samanyolu’ndan geçtiler.
yüz alevlenmiş nehir
gökyüzünde sarsılmıştı.
yalnız kötürüm kuşlar kaldı

ve kaplumbağalar
yer denen bir fosil üzerinde...

9 Şubat 2010 Salı

Bir Zamanlar Çıfıt Çarşısı – Beki L. Bahar




















Bir Zamanlar Çıfıt Çarşısı – Beki L. Bahar ...................15.00 TL

ISBN 978-9944-396-68-4, 13,5 x 19,5 cm, 204 s., kitap kağıdı, karton kapak, fotoğraflı
Barkod: 9789944396684

Benimle röportaj yapmaya gelenlerin genelde ilk sordukları doğum yerim olur. Yanıtım yıllardır değişmez: Edirneli bir anneden ve Bursalı bir babadan İstanbul’da doğdum, Ankara’da büyüdüm, Eskişehir kökenli bir aileye gelin gittim. Bu beş şehir üstüne üç çeyrek yüzyılı geride bırakırken birikim dağarcığımı saçtım ortaya. Hayal gücümü frenledim. Tarih çerçevesinde zaman dilimini, kişilerin yaşadıkları çevreyi, inançlarını, gelenek göreneklerini araştırarak gerçekleri yansıtmaya özen gösterdimse de sudan bir derleme, ne ararsan bulunur bir çıfıt çarşısı çıktı ortaya.

Çıfıt günümüzde unutulmaya yüz tutmuş, genç kuşağın bilmediği bir sözcük. Arapça yehuddan Farsçaya cuhud, Farsçadan da Türkçeye çıfıt olarak geçmiş.
Bizans döneminde İstanbul’un günümüzdeki Eminönü sahili hem Yahudilerin oturduğu hem de gemilerin boşaltma yükleme yaptıkları bir koydu. Porta Judeca olarak adlandırılmıştı. İstanbul’un fethinden sonra Türkçe karşılığı olan Çıfıt Kapısı denmiş, çok daha sonra da Bahçekapı adını almıştır. Yahudilerin yoğun olarak yaşadıkları yerleşim bölgelerine de çıfıt adı yakıştırılırdı. Örneğin Eskişehir’e bağlı Çifteler ilçesinin eski adı Çıfıtlar’dı. Ege’de Bakırçay’ın güneyinde de, Kırım’da da Çıfıt Kale adlı kasabalar vardı...
Zamanla Musevi, Yahudi sözcükleri onun yerini aldı, ancak küçültücü bir nitelik yüklenmek istendiğinde kullanılır oldu.

Osmanlı İmparatorluğu süresince ve Cumhuriyet’ten sonra 1950’lere kadar Yahudiler pazarcılık alanında aktiftiler. Şehirlerde her gün ayrı bir semtte kurulan pazar yerlerinde tezgâh açanların yanı sıra, civar kasabaları dolaşan, haftada ancak bir gün veya bir gece ailelerinin yanına gelebilenler de olurdu. Her tür eşyanın satıldığı kasaba pazarlarındaki tezgâhlarında, akla gelen gelmeyen, yabancı ilaçtan rastığa, sülük kavanozlarından kumaş boyasına, kapı tokmaklarına kadar çeşit çeşit, yeni eski eşya arasında, bazen arayıp da bulamadığınız bir şeyi görmek, alabilmek olanaksız değildi. Belki ondan bilinmez, “çıfıt çarşısı” deyimi, her tür eşyanın karmakarışık satıldığı yer anlamında kullanılır olmuş.

Beki L. Bahar