29 Ocak 2009 Perşembe
Umursanmamış - Ertuğrul Oğuz Fırat
Önsöz: Ertuğrul Oğuz Fırat
Birinci Basım: Şubat 1999
Kapak Resmi: E. O. Fırat 1996
Kapak Grafiği: Fatih M. Durmuş
Dizgi: Pan Yayıncılık
Fiyatı: 15,00 TL
Çoğu 1962-1975 yılları arasında çeşitli dergilerde yayınlanmış, sanatla-özellikle küğle- ilgili yazılarımın ve daha sonraki yıllarda yapmış olduğum kimi konuşmaların biraraya getirilmesinden oluşan bu kitaptaki yazıların, yayınlandıkları günlerde küğsel yaşamımız yönünden hiç de yeterli bir uyarı etkinliği gösterememiş olduğu bugün ulaşmış olduğumuz noktalar bakımından açıktır. Şimdilerde küğ yaşamımızı umursamazlıkların, bilgisizliğin, çıkarcılığın getirdiği hem tehlikeli hem içler acısı durum karşısında aynı konulara değinmenin bir yararı olur mu, kestiremiyorum. Gerçekleri görecek, önemseyecek kişilerin hâlâ varbulunduğu umuduyla oluşturuldu bu kitap.
Önsözden
Bu kitapta, çağdaş Türk müziği bestecilerinden Ertuğrul Oğuz Fırat'ın, 1951-1999 yılları arasında, çoğu Eflatun,Orkestra, Forum, Opus, Küğ, Filarmoni dergilerinde yayınlanmış olan makaleleri, çeşitli tarihlerde yapmış olduğu konuşmaları ve dostlarıyla olan yazışmaları yer almaktadır.
Yazılarıyla, yayınlandıkları günlerde, Türk müziğinin içinde bulunduğuduruma dikkat çekmek isteyen Ertuğrul Oğuz Fırat, bu yazıların her birinin 'uyarı' niteliğinde olduğunu söylüyor. Bu yazıların yeniden gündeme getirilmesiyle 'doğru'yu aramada hız kazanılabileceğini düşünüyor.
Kitaptan Bir Bölüm
Eğer günce tutmuyor, anılarınızı, yaşandıklarından uzun bir süre sonra yazmaya/anlatmaya kalkışıyorsanız, bir çocuk odasını ya da oyun yerini düzene sokmaya kalkışıyor sayılabilirsiniz....
Sanatçıyı bir çocuk gibi görebilmelisiniz, ilintisiz saydığınız şeyler arasındaki kişiliği var edecek olan ilişkiyi.. Yaratıcının anlam kazandırma oyununa yaklaşmış olursunuz. Eni sonu kendimden söz edeceğim için zor bir yazı olacak bu. Kimi sevdiklerimden, dostlarımdan da... Yalnız değilim..... Bu yazı hiç yazılmayabilirdi; uğraştığım sanat dallarında -yır, küğ, resim- ortayakoymaya çalıştığım yapıtlarıma karşı süren umursamazlık, neredeyse düşmanlık durumuna dönüşmemiş olsaydı.....
Bu yazımın konusu böylesine yazmış olduğum mektuplar değil. Zorlanarak yazmış olduğumu belirttiğim tüm öteki yazılar, yazılarım. Ya da bunlarla ilgili türlü karşılıklar/karşılaşmalarım. Yayınlanacakları kesinleşince, bu kitapta okuyacağınız tüm yazılarımı bir kez daha okumak, değiştirilmesi gerekenleri ayırmak istedim. Çoğunu; dil değişikliği bakımından, ayrıntı bolluğu bakımından, sıkılarak okudum. Yine de değiştirmeyi doğru bulmadım: Devrimi benimseyenler/anlayanlar için nerelerden yola çıkıp nereye ulaştığımızı açıklıkla görebilmeleri için.....
Bir bakışta anlayamayacağınız/anlam veremeyeceğiniz çok şey bulunabilir çocuk odasında/oyun yerinde. 'Yine altını üstüne getirmişler odanın' diye söylenebilirsiniz büyük olarak. Ama sizin için bir arada bulunmaları böylesine acayip/ayrıksın hattâ belki de saçma şeyi bir araya getiren çocuğun kafasından geçmiş bağlantının/öykünün ne olduğunu hiç merak etmez misiniz? Gördüğünüz bu ilintisiz gibi duran nesnelerin çocuk için nasıl bir düzen, bir düşsel gerçeklik bağ taşıdığını araştırmak istemez misiniz? Unutmayın: Yeniye dönük her sanatçının dili de çocuk odasının dili gibidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder