31 Ocak 2009 Cumartesi

Ben Bir Orkestra Şefiyim - Charles Munch



Çeviri: Üner Birkan
96 sayfa, 10,00 TL

1891 Strasbourg’da (Almanya, 1945’ten bu yana Fransa) doğan Charles Munch müzik eğitimine çok küçük yaşlarda başladı. Daha sonra Paris ve Berlin’de keman dersleri aldı. Strasbourg Konservatuvarı’nda, daha sonra ünlü Leipzig Gewandhaus Orkestrası’nda başkemancı olarak görev aldı. İlk kez 1932’de Paris’te Straram Orkestrası şefi olarak kürsüye çıktı. Bunu, kuruluş çalışmalarına da katıldığı Paris Filarmoni Orkestrarsı şefliği izledi. 1949-1962 yılları arasında Boston Senfoni Orkestrası’nın şefi, 1952-1962 yılları arasında da anglewood’daki Berkshire Müzik Merkezi’nin yöneticisiydi. Munch, Fransa’ya döndükten sonra, 1963’te Ecole Normale de Musiquie’in başkanlığına getirildi. 1967’de, zamanın Kültür Bakanı André Malraux’nun öngörmesiyle, yeni kurulan Orchestre de Paris’nin baş yönetmeni oldu. Özellikle Modern Fransız yapıtlarının seslendirilmesine büyük önem veren Charles Munch, 1968’de Richmond, Virginia’da (ABD) öldü.

Munch, Üner Birkan’ın çevirdiği Ben Bir Orkestra Şefiyim adlı kitabında orkestra şefliği deneyimlerini aktarıyor okuyucuya.

“Orkestra şefi” teriminin içinde bir “hükmetme, yönetme” ögesi vardır. Ama, kuru kuruya komut vermekten çok daha önemli olan, o komutların içeriğini açıklayabilmek, onları benimsetebilmektir. Bunu da nutuk atarak değil, davranışlarınızla, devinimlerinizle, gerçek etkileme gücünüzle, açık seçik ve karşı konulmaz bir ışınlamayla başarabilirsiniz. Kürsüde yerinizi alıp da sözgelimi, Schumann’ın ya da Beethoven’in bir senfonisi için ilk ölçüyü vurmaya hazırlandığınız an, yüzlerce çift göz üzerinize dikilir; herkesin, ışığını yakmaya ve içinin kıvılcımını alevlendirmeye koştuğu bir güç kaynağı gibi olursunuz. İşte o anda, o güne dek topladığınız müzik bilgileri birikiminin hiç önemi kalmaz artık; sizden istenen yalnız, yaşamanız, kalbinizin atışına yol vermeniz, ruhunuzdan titreşimler yaymanız, heyecanlarınızı dile getirmenizdir.”
“Bu mesleğe kırk yılınızı verdiğiniz halde, boğazınızı sıkan o korkuyu, deniz baskını gibi yükselip alçalan o kaçıp gitme duygusunu hâlâ içinizde duyuyor musunuz? Her konserde o coşturan, korku veren yürek daralmasını daha da şiddetlenmiş olarak hissediyor musunuz? Çok iyi öyleyse. Durmadan ilerliyorsunuz, görevinizi her geçen gün daha iyi kavrıyorsunuz demek ki!” - Charles Munch

0 yorum:

Yorum Gönder